Bronz Çağı Gordion’u

Three excavators at Gordion, working on a cylindrical area.

Üst seviyelerdeki Frig Demir Çağ yapıları nedeniyle Bronz Çağı Gordion’u hakkında bilgilerimiz kısıtlıdır. Kent MÖ 2500’lerde Bronz Çağında yerleşim görmeye başlamıştır ve Erken Demir Çağı’na (MÖ 1100) kadar yerleşmede bir değişiklik olmamıştır. Bronz Çağı materyallerinin çoğu İç Kale Höyüğünde gerçekleşen üç derin sondajdan ve höyüğün kuzeydoğu sınırında mezarlıktan gelmiştir.

Yerleşme için en erken kanıtlar mezarlıktan gelmiştir. Bunlar; bir lahit (Tümülüs F altında) ve basit inhumasyon gömüden (H28, ana mezarlık içinde) gelen el yapımı tipik EB I (Erken Bronz Çağ I) seramikleridir. Daha geç Erken Bronz Çağı evreleri İç Kale Höyüğündeki üç sondajdan ikisinde saptanmıştır. Bu sondajlar kısıtlı bir alanı kapsamakta, bu nedenle höyükteki Erken Bronz Çağı yerleşiminin yapısı kesin olarak belirlenememektedir. Ancak yapılan kazılar, taş temelli, kerpiç duvarlı binaları ortaya çıkarmıştır. EB II ve EB IIIa sonu itibariyle, Gordion, Polatlı ve Asarcık Höyük ile sıkı bağlar göstermekte ve bölgesel bir seramik kültürünün parçası olmuş görünmektedir. Seramik özelliklerinin bir kısmı güneybatı Anadolu ile özellikle Beycesultan ve Aphrodisias ile benzerlikler göstermektedir.

EB IIIb süresince Gordion orta Anadolu platosu üzerinde doğu ile bağlantılar kurar görünür. Seramikte ortak özellikler Ankara bölgesinde Ahlatlıbel ve Etiyokuşu’nda, Çorum bölgesinde Boğazköy ve Alaca Höyük’te görülür. Erken Bronz Çağ sonlarına doğru, Gordion batı Anadolu’da Troya gibi yerleşmeler ve doğuda Kilikya’da Tarsus gibi yerleşmeler arasında bağlantı kuran bir yer haline gelir. Erken Bronz Çağ Gordion’unun yangın nedeni ile zarar gördüğüne dair izler bulunmuştur.

Five undecorated pottery artifacts, all having previously been broke and pieced back together.
Şekil 2|İç Kale Höyüğünden Bronz Çağ seramikleri.
A broken vessel with remains inside.

Erkenden Orta Bronz Çağa geçiş istenildiği kadar net olmasa da, EB IIIb yerleşmesinin tahribatını takip eden uzun bir boşluk görülmemektedir. MB I-II (Orta Bronz Çağ I-II) döneminin çark yapımı, kırmızı astarlı, perdahlı ‘Hitit’ tipi seramikleri daha erken seramik geleneklerinden farklıdır. Bu seramik sıralaması orta ve orta-batı Anadolu’da, özellikle Polatlı, Beycesultan V ve Boğazköy-Hattuşa’da net bir şekilde takip edilebilir.

MB III dönemi, Anadolu’da Eski Asur Ticaret Kolonileri Dönemi’nin yükselişi ile çağdaştır. Bu dönemde Anadolu’da güç merkezleri, Asurlu komşuları ile güçlü ticari ilişkiler kurmuşlar, Asur’dan kalay ve tekstil ürünleri karşılığında gümüş ticareti yapmışlardır. Asurlu tüccarlar Anadolu’da Karum denilen ticari merkezler kurmuşlardır. Her ne kadar Gordion MB III seramiği Kültepe ve Boğazköy Karumlarının seramiği ile benzerlikler gösterse de, MB III Gordion’unda doğu ithallerinin azlığı kentin Suriye ve orta Anadolu arasındaki ticaret yolları üzerinde hiçbir zaman çok önemli bir nokta olmadığı önerisini getirmektedir.

MB IV dönemi boyunca, Hitit İmparatorluğu kurulmaya başladığında, Gordion’un orta Anadolu ile kültürel bağları daha da güçlenmiştir. Hitit hiyeroglif yazısı taşıyan bir mühür bulunması, Gordion’un Hitit’lerinkine benzer bir yönetim sistemi kullandığını düşündürmüştür. Kent dışındaki mezarlık MB III-IV dönemine aittir. Mezarlar basit inhumasyon gömüler, lahit mezarlar ve pithos mezarlardan (büyük çömlekler içine gömü) oluşmaktadır. Pithos mezar en yoğun gömü tipidir. Mezar hediyeleri birkaç kap, kişisel eşyalar içermektedir ki bu fakirliği düşündürebilir. Ancak, üçüncü ve ikinci binyılda Anadolu’da bu tip mezar hediyeleri yoğunluklu olarak görülmekteydi. Sadece Alaca Höyük bu tip az hediyeli mezar türünden farklı örnekler göstermektedir. Pithoslar kendileri pahalı objelerdi. Yakma mezarlar bu dönemde orta Anadolu için karakteristiktir, ancak Gordion’da bu tür gömü bulunmamaktadır. Ilıca yakınlarındaki kazılarda yakma mezarların varlığı, bu bölgenin mezar gelenekleri için sınır olduğunu ve genel normların dışında kalabileceği önerisini getirmiştir.

Gordion, Eski Krallığın yıkılışı sırasında diğer orta Anadolu kentlerinin yaşadığı tahribat ve terk edilmeden kurtulmuş görünmektedir. Bunun nedeni Hitit Krallığı’nın batı sınırındaki pozisyonu olabilir.

An excavated area at Gordion showing a stone wall.
Şekil 4|İç Kale Höyüğünde Geç Bronz Çağ yapısı.

Geç Bronz Çağ süresince, Gordion Hitit Krallığının politik ve kültürel faaliyet alanına girmiştir. Boğazköy-Hattuşa’da kazılan metin arşivleri, Hitit krallarının batıya düzenli seferler gerçekleştirdiklerini ve Gordion yakınlarındaki Sehiriya nehri (Sangarios/Sakarya) üzerinden geçmeyi tercih ettiklerini göstermiştir. Gordion’un güneydoğusunda, Haymana yakınlarındaki Gavurkalesi’nden ve güneybatıdaki Yağrı’dan kaya kabartmaları, Hitit hegemonyasını açıkça göstermektedirler. Gordion seramikleri, orta Anadolu platosundaki diğer yerleşmeler; Boğazköy-Hattuşa, Alişar, Maşat ve Alaca Höyük ile paralellikler göstermektedir. Benzerlikler aynı zamanda daha uzak bölgelerde, Tarsus, Korucutepe ve Beycesultan’da da görülebilmektedir ve bu açık bir şekilde bu bölgelerde de Hitit egemenliğinin hüküm sürdüğünü göstermektedir.

Bibliyografya

  • Gunter, A. C. 2006. “Issues in Hittite Ceramic Production: A View from the Western Frontier,” in Struktierung und Datierung in der hetitischen Archäologie: Voraussetzungen, Probleme, neue Ansätze, ed. D. P. Mileke, U.-D. Schoop and J. Seeher, Istanbul, pp. 349-363.
  • Gunter, A. C. 1991. Gordion Excavations Final Reports III: The Bronze Age, Philadelphia.
  • Henrickson, R. C. 1995. “Hittite Potters and Pottery: The View from Late Bronze Age Gordion,” Biblical Archaeology 58(2), pp. 82-90.
  • Mellink, M. J. 1956. A Hittite Cemetery at Gordion, Philadelphia.