Helenistik Gordion

A wall painting of a violent battle with pieces on horseback and wielding spears, parts missing.

Efsaneye göre, Gordion’un Helenistik tarihi, Pers seferinin ilk yılında (MÖ 333) Büyük İskender’in bölgeyi ziyareti sırasında Gordion düğümünü kesmesiyle başlar. İskender’in ziyareti, bölgenin Batı Ön Asya’dan Orta Asya’ya giden yolda ticaret, ulaşım ve askeri harekât açıdan stratejik konumunun bir göstergesi olarak görülebilir. Frig kültürünün birçok unsuru bu dönemden sonra etkinliğini yitirmeye başlar: Yunan tanrılarına tapınılır ya da en azından bu tanrıların varlığı bilinir. Bununla birlikte, artık ara sıra Yunan ya da Yunanlaştırılmış insan isimleriyle karşımıza çıkan Yunan yazıtları egemendir.

A group of pottery artifacts, mostly bowls and pots, all fragemented, some pieced back together.
Şekil 4|İç kale Höyüğünden Helenistik seramikler.

Üçüncü yüzyılın ortasında, maddi kültürde Avrupa Keltleri’nin ya da Galyalılar’ın Gordion’a geldiğine işaret eden dikkate değer bir değişim yaşanır (Geç Helenistik). Kültürel kesinti, heykellerin ve Yunan stilindeki yazıtların kırılıp yer döşeme taşı olarak kullanılmasında görülebilir. Aşağı şehirde, Keltlerle ilişkilendirilebilecek, insan kafası kesme gibi ayin uygulamalarına dair kuvvetli kanıtlar veren insan ve hayvan kemiği kalıntıları bulundu. Young kazıları sadece tek bir Galya mimari tabakası tanımladıysa da, biz şimdi üç tabaka olduğunu ve alanın en az iki defa terk edildiğini biliyoruz. Alanın ikinci terk edilişi, MÖ 189’daki olaylarla ilişkilendirilmiştir: Manlius Vulso önderliğindeki Roma ordusu Gordion’a gelir ama şehri bomboş bulur. Keltler yakınlardaki bir kaleye sığınmışlardır, ama orda katledilirler (Livy 38.18-19). Üçüncü ve en geç Helenistik dönemde (MÖ 150-100 civarı), Galyalılar’ın tekrar yerleştiği izlenimini uyandıran Avrupa’da MÖ 2. yüzyılda kullanımı yaygın demir çengelli iğnelere (fibula) rastlanmaktadır.

Yerleşim alanının şekli Helenistik dönemde ciddi şekilde değişmiştir. Doğu iç kalenin (citadel) surlarının terk edilmesine ek olarak, Doğu ve Batı iç kaleleri arasındaki yol tek bir büyük yaşam alanının etrafındaki düzlüğe nazaran yükseltilmesi amacıyla doldurulmuştur. Aynı zamanda, Aşağı ve Dış Şehirler, Gordion’un birleştirilmiş şehir olarak resmedilmesini vurgularcasına terk edilmiştir. Frig iç kalesinin son kalıntıları da Helenistik dönemin başlarında tamamıyla terk edilmiştir. Bu kalıntıların üstüne üçüncü ve ikinci yüzyıllara tarihlenebilen bir grup ev yapılmıştır. Helenistik yerleşim tabakalanması kalındır; erken Helenistik döneme tarihlenen en az iki yapım tabakası ve Geç Helenistik döneme tarihlenen üç yapım tabakasından oluşur. Geç Helenistik tabakalanmalardan ikisi, arkalarında sikkeler, boyalı alçı, toprak figürler, cam vazolar, taş ve demir aletler ve kaymaktaşı heykelciklerle dolu zengin birikimler bırakarak terk edilmiştir. Helenistik döneme ait bütün halde 1,500 kadar vazo sayılmıştır.

Remains in situ.
Şekil 2|Galyalılar’ın Gordion’u: Terk edilmiş aşağı şehir alanından insan ve hayvan kalıntılarından (kurban?) biri.
A multilayered excavation at Gordion, people working on the various levels.
Şekil 3|1950’de iç kale höyüğündeki Helenistik binaları kazarken.

Frig tabakalarının kazısı sırasında Helenistik mimarinin büyük bir kısmı kaldırılmış olsa da, birçok evin detaylı çizimleri günümüze kadar ulaşmıştır. Çeşitli küçük evlerin yanı sıra, son evreleri Gordion’daki Helenistik dönemin bitimine yakın tarihlenen en az beş büyük Geç Helenistik evi yeniden vücuda getirebiliriz. Ancak, mimarinin tümü yeniden yapılma ve uyarlama izleri gösterir. Bu demek oluyor ki bu evlerin bir kısmı Erken Helenistik dönemde inşa edilmiş olabilir. Evler alan boyunca gelişigüzel yapılmış olsa da, en büyüğü yaklaşık 20 x 10 metre boyutlarında olmak üzere, oldukça ferahlardır. Kerpiç duvarlar alçıyla kaplanmıştır; her evin kendi avlusu ve bazılarının üst katları bile vardır.

Helenistik seramikler teknoloji, biçim, işlev ve süsleme açısından kendilerinden önceki dönemlerle kıyaslandığında herhangi bir kesinti arz etmez. Aksine, Frig, Yunan ve Galya unsurları bir hanenin içinde ve hatta tek bir vazoda görmek mümkün. Geç Helenistik dönem boyunca, her hane halkı kimisi açık kahverengi, kimisi gri, kimisi boyalı kimisi sade uyumsuz birer tabak çanak setine sahipti. Bir Gordion evinde aynı vazodan iki tane olması çok nadiren rastlanan bir durumdur. Buna karşılık, Geç Helenistik dönem seramik grubunun seri üretim kapasitesi, seramik üretimindeki organizasyon ve merkezileşmenin yoğunlaşmasına koşut olarak Erken Helenistik dönemle karşılaştırıldığında muhtemelen daha fazlaydı. Seramik ve mimari, Helenistik Gordion halkının yapısı hakkında ipucu verir: daha batıdaki büyük Helenistik merkezlerdeki akımlardan haberleri olsa da, o akımları pek yakından takip etmemişlerdir. Onun yerine, uzun süredir var olan Frig gelenekleri, halk tarafından rağbet gören Yunan formları, komşu Lidya ile olan bağlantılar ve yeni Galya öğeleri gibi çeşitli kaynaklardan beslenmekte bir sakınca görmemişlerdir.

Bibliyografya

  • Cox, D. H. 1966. “Gordion Hoards III, IV, V, and VII,” American Numismatic Society, Museum Notes 12, pp. 19-55.
  • Darbyshire, G., S. Mitchell, and L. Vardar. 2000. “The Galatian Settlement in Asia Minor,” Anatolian Studies 50, pp. 75-97.
  • Henrickson, R. C., and M. J. Blackman. 1999. “Hellenistic Production of Terracotta Roof Tiles among the Ceramic Industries at Gordion,” Oxford Journal of Archaeology 18.3, pp. 307-326.
  • Roller, L. 1987. “Hellenistic Epigraphic Texts from Gordion,” Anatolian Studies 37, pp. 103-33.
  • Voigt, M. M. 2003. “Celts at Gordion: The Late Hellenistic Settlement,” Expedition 45, pp. 14-16.