Jeomorfoloji

A cross-section view of an area at Gordion with the different sediment layers labeled by time period they occurred in.

Gordion’da yapılan jeomorfolojik çalışmalar, burada bulunan Demir Çağı yerleşiminin büyük bir kısmının Sakarya Nehri tarafından taşınan toprağın 3 ila 5 m altında kaldığını göstermiştir. Yerleşimdeki en erken ve geniş çaplı sedimantasyon geç Tunç Çağına tarihlenmiştir. Bu tabaka, daha sonra üzerine Demir Çağı yerleşiminin inşa edildiği, yayılmış ince bir toprak tabakasıdır. Bölgedeki devamlı nehir hareketleri yerleşimin, Aşağı Şehir duvarının 2km ‘lik bir kısmını da içeren büyük bir kısmının erozyon soncu yok olmasına neden olmuştur. Günümüzde yerleşimin gömülmüş ve erozyona uğramış kısımları, nehrin bulunduğu ovanın toplam üç ayrı noktasında yeniden görülebilir hale gelmiştir. En son meydana gelen nehir hareketleri sonucunda, nehir yatağını iç kale höyüğünün doğusuna denk gelen vadinin ortasından höyüğün batı tarafına taşımıştır. Yükseltilmiş iç kale höyüğünden elde edilen bilgiler dışında, Gordion’daki arkeoloji hakkında bilgiye sahip olmak nehir yatağındaki bu değişiklikleri hesaba katmadan mümkün olamaz. Bu jeomorfik değişikliklerin oranı yüzeyden belli olmamakla birlikte bölgede yapılan arkeolojik araştırmaların ilk dört yüzyılı boyunca bu bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır.

A map of Gordion showing the locations of the citadel mound, the walls, and the river over time.
Şekil 2|Demir Çağı’na ait Aşağı Şehir duvarlarının bilinen ve büyük olasılıkla Sakarya Nehrinin meydana getirdiği erozyon yüzünden tek korunan kısımlarının şematik haritası.

Günümüzde, nehrin su seviyesi alt limitinin birkaç metre aşağısında yapılan kanallama çalışmasının sonucu olarak, nehrin taşıdığı toprak tarafından gömülmüş yerleşimin arkeolojisine ait normalde mümkün olmayacak kadar temiz ve detaylı bilgiye ulaşılmaktadır. Yerleşimin en aşağı kısımları, sedimantasyonun neden olduğu toprak yığılması zamanında terk edilmiş ve çürümeye bırakılmıştır.

Gordion, orta Anadolu’daki insan yerleşimini büyük ölçüde etkileyen ve büyük olasılıkla ağaç kesimi ve fazla ekim nedeniyle meydana gelen geniş çaplı sedimantasyon dönemi için en kesin tarihleri vermektedir. Sakarya Nehrinin birikimi geniş çaplı bir olaydır. Sedimantasyon sırası Sakarya nehrinin üzerinde bulunduğu sel havzasının 10 km aşağısında ve 40 km yukarısında da aynıdır. Bu tabakalaşma, Sakarya nehrinin bölgede bulunan en büyük akarsu kolu olan porsuk nehrinin 10 km yukarısına kadar da aynı özelliği göstermektedir.

Yerleşim yerinin bitişiğine kadar ulaşan nehir alanı nehrin oluşturduğu sedimantasyon ve erozyon sırasının aynısını göstermektedir. Bütün bu sedimantasyon, orta Anadolu’da Tunç Çağından itibaren başlayan yerleşim alanı kullanımında ortaya çıkan ve özellikle yapı inşası ve yakıt nedeniyle ağaçlık alanların ortadan kaldırılması tarafından izlenen geniş çaplı tarım alanı oluşumu gibi geniş çaplı değişiklikler tarafından yönetilmiş olmalıdır. Naomi Miller, Gordion’da bulunan Ardıç, meşe ve çam oranının Orta Frig dönemlerinin sonlarında -yaklaşık M.Ö. 700 sonrasında- azaldığını gözlemlemiştir. Meşe ve ardıç polen oranlarıyla ilgili olarak Tunç Çağından başlayarak güneydoğu Anadolu’dan 350 km uzakta benzer düşüşler görülmüştür. Tarım nedeniyle temizlenen alanlar bölgedeki bitki örtüsünün yok olmasına ve erozyonun artmasına neden olmuştur. Nehrin içinde artan verimli toprak sedimantasyonu, nehrin daha çok toprak yığmasına, yatağının ve su seviyesinin yükselmesine ve daha çok kıvrımlar yaparak akmasına neden olmuştur. Sakarya nehrinin kıvrımlar –menderes- oluşturması, büyük olasılıkla Pers döneminin sona ermesinde sonra Aşağı Şehir duvarının büyük kısmını ortadan kaldırmış ve bugün gözle görünür farklılıkta bir yapı oluşturmuştur. Gordion’un Aşağı Şehir savunma duvarları büyü olasılıkla, yüksek fakat zayıf bir yapı gösteren ve bu nedenle nehrin meydana getirdiği erozyona dayanamayan kerpiçten yapılmıştır.

Sakarya nehrinin iç kale höyüğünün batısında bulunan bu günkü yatağına oturması çok da eskiye dayanmamaktadır. Körte kardeşler tarafından 1900’de çıkarılan en eski harita, nehri höyüğün batı kısmında gösterse de, 19. Yüzyıla tarihlenen değişiklik suyun düzensiz yatağında oldukça belirgindir. Nehrin, günümüzde var olan kanallama çalışmalarının kazıları zamanında 1967’de hala yeni yatağına alışmaya çalıştığı bilinmektedir.

Bibliyografya

  • Marsh, B. 2005. “Physical geography, human adaptation, and human impact at Gordion” in The Archaeology of Midas and the Phrygians: Recent Work at Gordion, ed. L. Kealhofer, Philadelphia, pp. 161-171.
  • Marsh, B. 1999. “Alluvial Burial of Gordion, An Iron-Age City in Anatolia,” Journal of Field Archaeology 26, pp. 163-176.