Midas Şehri

Büyük Frig yerleşim yerlerinden biri olan Midas Şehri, Frigya dağlık alanlarının doğusunda, Afyon ve Eskişehir arasında kalan alanda bulunur. Bu yerleşim yerinin eski adı bilinmemektedir ancak 19. yüzyıldan itibaren “Midas Şehri” olarak adlandırılmaktadır. Yerleşim yerine bu isim, “Midas” isminin bir kaya anıtının ön yüzünde yazılı olarak bulunması nedeni ile W.M. Ramsay tarafından verilmiştir.

Midas Şehri, nispeten alçak ama çok geniş, volkanik tüften oluşmuş bir mostranın (kaya katmanının yeryüzüne çıkmış uzantısı) üzerinde bulunur. Yerleşim yerindeki kazılar, II. Dünya Savaşı’ndan önce ve sonra İstanbul’daki Fransız Arkeoloji Enstitüsü tarafından yürütülmüştür. 1990’larda ise Eskişehir müzesi önderliğinde, burada bazı yenileme ve kazı çalışmaları yapılmıştır. Kazıdan çıkan arkeolojik eserlerin hepsi, Akhamenid hanedanlığına (Pers krallığı), daha net olmak gerekirse MÖ 6. yüzyıl ile 4. yüzyılları arasındaki döneme tarihlenmiş tek bir yerleşim yerine aittir. Yerleşim yerinin kendisi bir ana kayaya inşa edildiği için daha önceki dönemlere ait korunmuş yapılar bulunamamıştır. Yine de, Midas’ın taştan kesilmiş anıtlarının tarihlenmesine göre, burada daha önceki döneme, özellikle Orta Frig Dönemine (MÖ 6. yüzyıla) ait varlıklı bir yerleşim bulunmuş olmalıdır. Kazılarda ele geçirilen diğer buluntular arasında bezeli mimari tuğlalar, anıtsal heykellerle birlikte Lidya ve Yunanistan’dan ihraç edilen boyalı çanak-çömlekler bulunmaktadır. Bu dönemin Midas Şehrinin en varlıklı dönemi olduğu düşünülmektedir.

Başka Frig şehirleriyle karşılaştırıldığında Midas Şehri’nde alışılmadık şekilde çok sayıda dini anıt bulunmaktadır ve bu alanının sıradan bir yerleşim bölgesi olmak dışında Frigler için kült merkezi olarak hizmet etmiş olması olasıdır. Değişik tarzda kaya anıtlar bulunur: cepheler, nişler, basamaklı anıtlar, idoller ve mezarlar gibi. En büyük ve en etkileyici cephe, Gordion şehrine uzaktan yaklaşırken görülebilen Midas Anıtı’dır. Bu cephe MÖ 6. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmiş olup, yüksekliği ve genişliği 16 metrenin üzerindedir. Bu cephe, Frig megaronunun bir taklididir. Büyük bir ihtimalle tuğla çatının bir taklidi olan alçak bir tavana sahiptir. Bu çatı, volüt akroter ile süslenmiştir. Çatının altındaki duvarlar geometrik şekillerle süslenmişlerdir. Bu süslemeler çeşitli çokgen kabartmalardan oluşur, bu da yapının cephesine bir labirent görünümü verir. Frig megaronları ahşap pano duvarlara işlenmiş geometrik süslemelere sahiptir.

Midas Anıtının odak noktası kapı girişi şeklinde olan oyuktur. Tavandaki dübel delikleri bize burada bir zamanlar bir heykelin olduğuna işaret etmektedir. Şimdi kayıp olan bu heykel muhtemelen Frig Ana Tanrıçası’nı temsil etmekteydi. Cephenin üzerinde, taşa kazınmış Eski Frig yazıtları, bize yüksek rahip Ates’in bu anıtı, Kral ve Lider Midas’a ithaf ettiğini göstermektedir.

Kazılar sırasında, ana kayanın sınırlarına yerleştirilmiş basamaklarla ulaşılan çeşitli tünellere de rastlanmıştır. Bu tünellerden ikisi, düzlüğün kendisinden başlarken; birbirleriyle bağlantılı tüneller düzeneği yerleşim alanının güneybatısında, aşağı terasta (ama hala surların içerisinde) yer almaktadır. Tüneller henüz tamamen kazılmamıştır ama muhtemelen su kaynaklarına inmektedirler. Bu tünellerin amaçlarından biri de yerleşim bölgesine su sağlamaktı, bu da yerleşim alanının herhangi bir kuşatma durumunda su kaynaklarına ulaşabilir olması demekti.

Bibliyografya

  • Berndt-Ersöz, S. 2006. Phrygian Rock-Cut Shrines: Structure, Function, and Cult Practice. Leiden and Boston.
  • Berndt, D. 1994. “Langsam stirbt Kybele. Fortschreitende Zerstörung phrygischer Felsdenkmäler,” Antike Welt 25, pp. 166-171.
  • Haspels, C. H. E. 1971. The Highlands of Phrygia. Princeton.