Modern Gordion

A road with houses lining the side, people walking along it. A massive mound in the distance.

Gordion’da modern dönem, Kurtuluş Savaşı’nı takiben 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla başlar.

Two people sitting at work tables and working on fragmented pottery vessels with brushes while a woman looks on.
Şekil 3|Ellen Köhler ve ekibi. Gordion buluntularının konservasyonu yapılırken.

Gordion, Ankara’nın 100 km kadar batısında, Orta Anadolu platosunun bozkır topraklarında ve 18 km kadar güneydoğu’daki büyük ve önemli bir ilçenin, Polatlı’nın sınırları içerisinde yer alır. Günümüzde ana iletişim yollarından uzakta kalan Gordion’da artık büyük ve kalabalık bir yerleşim olmasa da, hayat Gordion çevresinde devam etmektedir.

Yassıhöyük köyü, Demirçağı şehrinin kuzeydoğusunda, Frig soylu mezarlarının bulunduğu alanın hemen yanındadır ve Gordion’a en yakın yerleşim birimidir. Köyde yaşayan ailelerin birçoğu, Kurtuluş Savaşı sonrasında gerçekleşen büyük ölçekli nüfus planlaması çerçevesinde, şehrin 130 km kadar kuzeyindeki büyük bir yerleşim olan Bolu etrafındaki bölgelerden gelip Yassıhöyük’e yerleşmişlerdir. Temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Hatta, Polatlı gerçekten de Türkiye’nin un üretim endüstrisinde önemli bir rol oynar ve bölge Türkiye’nin ekmek teknesi olarak da bilinir. Çoğunluğu güneydoğu’dan olmak üzere, sezonluk göçmen işçiler, tarlalarda çalışmak ve hasata yardım etmek için yazları bölgeye gelirler.

A family portrait of Gordion citizens.

Son altmış yıldır Yassıhöyük ve çevresinde yaşayan insanlar Gordion’un arkeolojisi, sürekliliği ve güvenliğinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Kazı sezonları boyunca, alanın hazırlanması ve kazılardaki işlerin birçoğunu bizzat onlar yapmışlardır ve birçoğu bu süreçte yetenekli kazı personeli olmuşlardır.

Alandaki mimari konservasyon/restorasyon, onların ısrarcı ve pratik tecrübeleri olmadan mümkün olamazdı.

Yoğun yaz dönemlerinde, Yassıhöyük’te alan çalışması yapılırken, Gordion müzesi personeli, yıl boyunca süren görevlerinin yanı sıra, arkeolojik buluntular ve mezarlar üzerinde araştırmalar yapmaktadırlar. Aynı zamanda, Gordion kazı evinin işletme ekibi, konaklama, yiyecek içecek, yıkama ve temizlik gibi birçok işin yolunda gitmesini sağlamaktadır. Onların bu yoğun çalışması, Gordion araştırmacılarının belirledikleri konulara yoğunlaşmalarına izin vermektedir.

Köyde Türk Silahlı kuvvetleri jandarması konuşlanmıştır. Jandarma, kendi çeşitli asayiş işlerini yerine getirirken Gordion’un arkeolojik buluntularının güvenliğini de sağlamaktadır.

Bu insanların yoğun çalışması, becerisi ve benzersiz Türk misafirperverliği her zaman Gordion’da çalışmayı ve Gordion’u ziyaret etmeyi ilginç ve değerli bir tecrübe haline getirir. Bu küçük köy bir arkeoloji ve turizm projesinde uzun süredir yer aldığından, köy bölgedeki diğer tarım yerleşimlerinin karşılaşmadığı zorlukların üstesinden gelmiş ve tecrübeler edinmiştir.

Gordion’u Ziyaret

Her sene, yerli ve yabancı birçok turist Gordion’u ziyaret etmektedir. Alan, mevsime göre değişen yüzlere bürünür: Yazları sıcak, kuru ve çorak; kışları soğuk, yağışlı ve çamurlu. Gordion, ilkbahar ve sonbaharda güzel hava ve mavi açık gökyüzü ile ayrı güzelliktedir. Ziyaretçilerin çoğunluğu yazları gelir: Gölgelik alan olmadığından, şapka ve içme suyu çok önemlidir. Ziyaretçiler alanı baştanbaşa yürümek isterlerse, sağlam ayakkabılar ya da yürüyüş botları giymelidir.

The pathway, gate, and entrance into the Mound.
Şekil 4|MM Höyüğü’ne giden modern tünelin girişi.
The halls and display cases in the museum at Gordion.
Şekil 5|Gordion Müzesi.

Gordion’a Ankara’dan bir saatten biraz fazla süren bir otobüs yolculuğuyla, otoyol ya da demiryoluyla Polatlı’ya geldikten sonra 18 km daha gidilerek Yassıhöyük köyüne vararak ulaşılabilir. Polatlı ve Yassıhöyük arasında tarifeli otobüs servisi olmadığı için Polatlı’dan sonra özel araç ya da taksi gereklidir.

Görülecek en önemli yerler Gordion Müzesi, çok uzaklardan bile görülebilen büyük Frig mezar höyüğü “MM Höyüğü” ve İç kale Höyüğüdür.

Müze ve Höyük MM köyün doğu ucunda anayolun iki yanında karşılıklıdırlar. Müzenin yakınlarındaki Gordion Kafe’ye bitişik geniş alanda park yeri mevcuttur. İç kale höyüğü köyün diğer ucundaki düzlükte yer alır: Anayol boyunca araçla ya da yürüyerek köyün batı ucuna varıp vadi tabanına ulaşınca, İç kale Höyüğü yakınlarından (modern petrol istasyonunun karşısından) höyüğün tabanına doğru giden yan yola sapmak gerekir. Höyüğün tabanında iki noktaya park edilebilir: Anayola en yakın noktaya, kuzey uca (ancak bu, tepeye doğru çok dik bir yokuş tırmanmayı gerektirir) ya da iç kale kapı binalarına doğru giden güney uca (önce az eğimli bir rampa ve ardından dik basamaklar).

A portrait of women and children at the excavated Gordion site, all dressed in patterned garments.
Şekil 6|1950ler’de İç kale höyüğünü ziyaret eden yerel halk. Küçük Höyük arka planda.
The broad stairs leading up the mound, with tall white columns lining the sides, a man stands in the middle of the staircase.
Şekil 7|Sakarya Meydan Muharebesi anıtı, Polatlı. Basamaklar ve sütunlar Türk ordusunun zafer yolundaki zorlu mücadelesini simgeliyor.
Three women sitting at a round table, working with knifes to cut small sticks.

Bir saatlik kısa bir ziyarette, müze gezilebilir ve MM Höyüğü keşfedilebilir. Alternatif olarak, ziyaretçiler İç kale Höyüğü’nü de ziyaret edebilir. Üç saatlik daha uzun bir ziyarette bu yerlerin hepsi gezilebilir. Müze ile İç kale Höyüğü arasını yürümek yaklaşık yirmi dakika alır.

Gordion Müzesi’nde, kazılarda ele geçirilen binlerce iyi korunmuş buluntulardan seçme bir grup sergilenir. Müze, alanın tarihinin genel olarak anlaşılmasına ve yorumlanmasına imkan sağlar. Müzede ayrıca mozaik, bir Helenistik tümülüsünün (Tümülüs O) taş odası ve Gordion’un antik çevre ortamını resmeden bitkiler de dahil olmak üzere çeşitli sergiler vardır. MM Höyüğü’ne doğru yolu geçince, Zonguldak kömür madencileri tarafından ustaca yapılmış modern bir tünel, höyüğün içine girişi sağlar. Höyüğün girişinde bilgi panoları vardır. Ziyaretçiler oldukça iyi korunmuş olan ardıç kaplama ahşap mezar odasını görme şansına sahiptir. Uzun tünelden aşağı doğru yürümek, yazın sıcağına karşı ferahlatıcı bir serinlik yaratır ve höyüğün gerçekten de ne kadar büyük olduğunu hissettirir. Ziyaretçiler, köyün ve müzenin bulunduğu aşağı sırttan batıya doğru alanın panoramasına bakabilirler: Merkezi olarak konuşlanmış İç kale Höyüğü ve her iki yanında, Aşağı Şehrin güney ve kuzey uçlarını işaretleyen küçük tümülüsler (Küçük Höyük ve Kuş Tepe). Ziyaretçiler, ayrıca, yerleşim alanının etrafında birçok başka tümülüs de görebilir.

İç kale Höyüğünün tepesinde, ziyaretçiler ana kazı alanını gezebilir ve aşağıdaki, MÖ 800lere tarihlenen Erken Firik yıkım tabakasına ait yapılara bakabilirler. Bilgi panoları görülecek temel noktalar hakkında bilgi verir. Anadolu Demirçağı’ndan geriye kalan en iyi korunmuş İç kale kapıları ve ve sekiz megaronun birleşmesiyle oluşan inanılmaz büyüklükteki Teras Binası’dır. Höyükten, aşağıdaki nehir vadisi ve Aşağı Şehir alanı (Küçük Tepe ve Kuş Tepe Höyükleri de dahil olmak üzere) görülebilir. Ayrıca etrafta düzinelerce Tümülüs, her zamanki gibi manzaraya hakim durmaktadır.

Görülecek Diğer Yerler

Modern Polatlı ilçesi dost canlısı halkı ve kalabalık pazarlarıyla keşfetmeye değer bir yer. İlçede ayrıca geleneksel tarım aletlerinin sergilendiği bir tarım müzesi de var. Kasabanın çevresindeki bir tepede, etrafa hakim ve yaratıcı bir şekilde tasarlanmış Sakarya Şehitleri Anıtı yükseliyor. Bu anıt, Sakarya Meydan Muharebesini ve 1921’de burda canlarını vermiş ve birçoğu buraya gömülmüş Türk askerlerini anmak amacıyla yapılmıştır. Sergide askeri teçhizat, savaş haritaları ve fotoğraflar vardır. Yine Gordion’a yakın, aynı savaşın anısına yapılmış bir başka anıt da Dua Tepe denen yüksek tepede bulunur (Dua Tepe Şehitlik Anıtı). Bu tepe, savaş zamanında Türk kumanda karargahı olarak kullanılmıştır.

Ankara’da kalınması kesinlikle tavsiye edilir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi ortaçağ iç kalesi (Kale) üzerinde kurulmuştur. Bu yüksek kayalığın tepesinde, ziyaretçiler Anadolu’nun, Frigya dahil her noktasından getirilen önemli arkeolojik buluntuları görebilir.Gordion’un, Höyük MM’de bulunan kayda değer mobilya ve metal aletler de dahil olmak üzere, belli başlı birçok buluntuları bu müzede sergilenmektedir. Ankara’ya tepeden bakan başka bir tepede modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesi, Anıtkabir bulunmaktadır. Bu tepede Ankara’yı MÖ 1000 yıllarında önemli bir merkez yapan yaklaşık iki düzine Frig tümülüsüde bulunmaktaydı.

Zaman varsa, ziyaretçiler, Antik Frigya sınırları içerisinde yer alan, Gordion’un batısında, Eskişehir’in Frig yüksek ovasındaki Midas’ın şehri, Ankara’nın doğusundaki Yozgat’a yakın Kerkenes Dağı ve Ankara’nın güneyindeki Haymana yaylasındaki Gavur Kalesi gibi diğer arkeolojik alanları da ziyaret etmelidir. Şüphesiz, Yozgat ve Çorum arasında yer alan Hitit başkenti Boğazköy/Boğazkale de ziyaret etmeye değerdir.